NEDEN OKUNMALI? COP27 olarak bilinen konferans, Dünya’yı net sıfır salım yoluna sokmayı ve bu yüzyılda küresel ısınmayı 2°C’nin çok altında tutmayı hedefliyor. İklim değişikliğinin en tehlikeli zararlarından kaçınmak için dünyanın hızla karbondan arındırılması gerekiyor. Dünya liderleri bunu biliyor. Ancak bu bilgi acilen somut taahhütlere ve planlara dönüşmeli.

Okuma Süresi: 6 dakika

Dünya liderleri ve iklim uzmanları, Mısır’daki önemli Birleşmiş Milletler iklim değişikliği görüşmeleri için bir araya geldi. 

COP27 olarak bilinen konferans, Dünya’yı net sıfır salım yoluna sokmayı ve bu yüzyılda küresel ısınmayı 2°C’nin çok altında tutmayı hedefliyor.

İklim değişikliğinin en tehlikeli zararlarından kaçınmak için dünyanın hızla karbondan arındırılması gerekiyor. Dünya liderleri bunu biliyor. Ancak bu bilgi acilen somut taahhütlere ve planlara dönüşmeli.

İnsanlık mevcut yolunda devam ederse, bugünün çocukları ve gelecek nesiller için daha sıcak, daha ölümcül bir dünya bırakacağız.

Dünya’nın COP27’nin başarılı olmasına şiddetle ihtiyacı var. Ben bir iklim bilimciyim ve dünya liderlerinin konferansa giderken şu üç şeyi akıllarının bir köşesinde tutmaları gerektiğine inanıyorum.

1. GEZEGENİMİZ İNKÂR EDİLEMEZ BİR KRİZ İÇİNDE

Şimdiye kadar Dünya, sanayi öncesi seviyelere göre 1 ℃’nin biraz üzerinde ısındı, bu da iklim sistemine zaten zarar verdiğimiz anlamına geliyor. Sera gazı salımlarımız şimdiden deniz seviyesinin yükselmesine, deniz buzunun küçülmesine ve okyanusun daha asidik hale gelmesine neden oldu.

İklim değişiyor.

Ve bu sadece sıcaklıktaki değişikliklerle sınırlı değil. Okyanus, atmosfer ve kara yüzeyinde de değişiklikler görüyoruz. Bu eğilimlerin çoğunun insanlık tarihinde eşi benzeri görülmemiştir.

Son yıllarda yaşanan aşırı olaylar, özellikle de sıcak hava dalgaları, iklim değişikliğinin parmak izlerini taşıyor. Kuzey Amerika’nın batısında 2021 yılında yaşanan rekor düzeydeki sıcaklık, büyük orman yangınlarına ve altyapının zorlanmasına neden oldu. Ve bu yılın başlarında Birleşik Krallık’ta sıcaklıklar rekor kırarak ilk kez ölümcül 40°C’ye ulaştı.

Korkutucu bir şekilde, iklimi daha da kötü sonuçlar doğuracak tehlikeli yeni bir rejime sürükleme riskini alıyoruz. Eylül ayındaki araştırmalar, Grönland’ın buz tabakasının çöküşü gibi beş ana iklim “devrilme noktasını” geçmenin eşiğinde olduğumuzu gösteriyor. Bu noktaların geçilmesi, tüm sera gazı salımları dursa bile gezegeni iklime zarar vermeye devam edecek şekilde kilitleyecektir.

Temmuz 2022’de Londra 40°, insan kaynaklı iklim değişikliği olmasaydı 36° olacaktı – yeni hızlı @wxrisk çalışma, iklim değişikliğinin ölümcül sıcaklıktaki büyük rolünü vurguluyor.

2. SALIM AZALTIMI ÇOK YAVAŞ

Özellikle Avrupa’daki bazı ülkeler, yenilenebilir enerjiye geçiş yoluyla sera gazı salımlarını azaltmayı başarıyorlar.

Ancak küresel olarak bu yeterince hızlı gerçekleşmiyor. Bu hafta yayınlanan bir BM raporuna göre, ülkelerin 2030 iklim eylem hedeflerini gerçekleştirmeleri halinde, Dünya bu yüzyılda da yaklaşık 2,5°C ısınacak ve Paris Anlaşması’nın küresel ısınmayı 2°C’nin çok altında tutma hedefi aşılacak.

Böyle bir ısınma, özellikle küresel salımlara çok az düzeyde katkıda bulunan dünyanın yoksul bölgelerinde felakete yol açacak.

Dünya onlarca yıldır karbondioksit salımlarını azaltmaktan bahsediyor. Ancak yıllık küresel salımlar benim hayatımda ve 1992’deki ilk COP’tan bu yana yüzde 50’nin üzerinde arttı. BM, ısınmayı 1.5℃’yle sınırlandırmak için henüz “inandırıcı bir yol” olmadığı konusunda uyarıyor. Net sıfır salıma yaklaşana kadar atmosferimizdeki CO₂ miktarı artacak ve gezegen ısınacak. Mevcut hızımızla, gezegeni her on yılda yaklaşık 0,2 ℃ ısıtıyoruz.

Küresel karbondioksit salımları rekor seviyelere yakın seyretmeye devam ediyor ve 1960 yılından bu yana yaklaşık dört kat arttı.
Küresel Karbon Projesi

3. OYALAMA SONA ERMELİ

Rusya’nın Ukrayna’yı işgali ve hayat pahalılığı krizi de dahil olmak üzere dünyanın karşı karşıya olduğu pek çok sorun varken, iklim değişikliğini ertelenebilecek bir sorun olarak görmek cazip gelebilir. Bu korkunç bir fikir olur.

İklim değişikliği daha da kötüleşecek. Gecikilen her yıl, en tehlikeli iklim tahminlerinin gerçeğe dönüşmesini önlemeyi çok daha zorlaştırıyor.

Mercan resifleri gibi en hassas ekosistemlerimizin yok olmasını ancak tüm ulusların ortak çabaları önleyebilir. Fosil yakıtlardan uzaklaşarak bunu durdurmak için elimizden gelen her şeyi yapmalıyız. Her türlü yeni fosil yakıt girişimi sorunu daha da kötüleştirecek ve gelecekte insanlığa ve çevreye çok daha pahalıya mal olacak.

Öte yandan, Uluslararası Enerji Ajansı geçen hafta petrol ve gaz üreticilerinin net gelirinin 2022 yılında iki katına çıkarak “eşi benzeri görülmemiş 4 trilyon ABD dolarına” ulaşacağını öngördü.

ŞİMDİ NE OLACAK?

COP27, yeni fosil yakıt geliştirilmemesi ve iklim değişikliğinin en olumsuz etkileriyle mücadele eden ülkelere daha fazla destek sağlanması da dahil olmak üzere fosil yakıtlardan hızlı bir şekilde uzaklaşılmasına öncülük etmelidir. Önümüzdeki birkaç on yıl içinde küresel net sıfır salıma ulaşmak için güvenilir bir yolda olmalıyız.

Geçmiş küresel iklim görüşmelerinde ilerleme kaydedilememiş olması, COP27’nin gerekenleri başaracağı konusunda iyimser olmadığım anlamına geliyor. Ancak umarım dünya liderleri beni haksız çıkarır ve uluslarını hayal kırıklığına uğratmazlar.


Andrew King / İklim Uzmanı (Melbourne Üniversitesi)


The Conversationdan çeviren: Tanju Aşanel Düzeltme: Deniz Vural


Bir Yorum Yazın