NEDEN İZLENMELİ? Korona virüs salgını ile beraber otoriter yönetimlerin güç kazandığı ve demokratik yönetimlerin zorlanmaya başladığı tartışmaları gündeme geldi. Bilim Akademisi’nin 24 Haziran Çarşamba akşamı düzenlediği “Pandemi Sonrası Demokrasi ve Hukuk Devleti” başlıklı çevrimiçi seminerde, devletlerin salgın öncesinde demokratik olarak nerede oldukları, salgının demokrasilere zarar verip vermedikleri, hangi rejimlerin salgın yönetimini daha iyi yaptıkları tartışıldı.
İzleme süresi: 1 saat 45 dakika
Bilim Akademisi yönetim kurulu üyesi ve Zürih Üniversitesi Öğretim üyesi Prof. Dr. Yeşim Atamer’in moderatörlüğünde, Bilim Akademisi üyeleri Prof. Dr. Ali Çarkoğlu (Koç Üniversitesi), Prof. Dr. Bertil Emrah Oder (Koç Üniversitesi) ve Prof. Dr. Ersin Kalaycıoğlu (Sabancı Üniversitesi) Pandemi Sonrası Demokrasi ve Hukuk Devletini değerlendirdiler.
Korona virüs salgını ile beraber otoriter yönetimlerin güç kazandığı ve demokratik yönetimlerin zorlanmaya başladığı tartışmaları gündeme geldi. Bilim Akademisi’nin 24 Haziran Çarşamba akşamı düzenlediği “Pandemi Sonrası Demokrasi ve Hukuk Devleti” başlıklı çevrimiçi seminerde, devletlerin salgın öncesinde demokratik olarak nerede oldukları, salgının demokrasilere zarar verip vermediği, hangi rejimlerin salgın yönetimini daha iyi yaptıkları tartışıldı.
Prof. Dr. Yeşim Atamer’in (Zürih Üniversitesi) moderatörlüğündeki seminere Bilim Akademisi üyeleri Prof. Dr. Ali Çarkoğlu (Koç Üniversitesi), Prof. Dr. Bertil Emrah Oder (Koç Üniversitesi) ve Prof. Dr. Ersin Kalaycıoğlu (Sabancı Üniversitesi) katıldı.
Prof. Dr. Ersin Kalaycıoğlu, salgının demokrasi ve demokratik yönetimler için çok zor bir dönemde ortaya çıktığını anlattı. Kalaycıoğlu, demokratik yönetimlerin güç kaybetmeye başladığı bir dönemde ortaya çıkan virüsün, otoriter yönetimlerin gücünü artırdığını ve otoriterleşmenin önünü açtığını belirtti. Macaristan Başbakanı Viktor Orbán örneği üzerinde duran Kalaycıoğlu, Orban’ın salgın sonrasında yönetimi tek başına ele aldığını söyledi. Salgının sonucu olarak karantina süreçlerinin yaşandığı bu dönemde milliyetçiliğin ve otoriterleşmenin yoğunlaşmasının endişe verici olduğunu belirtti.
Prof. Dr. Bertil Emrah Oder ise dünyanın yüzde 52 oranında demokratik gerileme yaşadığını ve 92 ülkede pekişmemiş/esnek otoriterleşme görüldüğünü açıkladı. Salgın boyunca ifade özgürlüğü ve insan hakları üzerinde müdahalenin arttığını söyleyen Oder, bunun bir demokratik gerileme değil “çürüme” olduğunu söyledi. Ülkelerin salgın yönetimleri üzerine odaklanmak gerektiğini belirten Oder, anayasa mahkemelerinin olağanüstü hal uygulamalarını düzenlemelerine rağmen, otoriter devletlerin OHAL kararlarını kimseye danışmadan ilan ettiklerinin üzerinde durdu. Oder, Türkiye’de OHAL kanununun salgın hastalıkları kapsamasına rağmen neden uygulanmadığı hakkında ise, 2017’den sonra “başkanlaştırılmış” sistemin bunu gerektirmediğini anlattı.
Prof. Dr. Ali Çarkoğlu ise “Otoriter devletlerin salgın yönetimi daha mı iyi?” sorusunu cevapladı. Çarkoğlu demokratik sistemlerin zaafı varmış gibi gösterilmeye çalışıldığını, demokratik olarak dünyanın durgun bir dönemde olduğunu anlattı. Karantina önlemlerini Çin’de almanın daha kolay olduğunu açıklayan Çarkoğlu, ancak bu uygulamaların tedirginlik yarattığını söyledi. Demokratik yöntemlerin insanları ikna ederek kısıtlamaları daha doğru uygulamasının daha etkin çözümler sağladığını anlatan Çakıroğlu, demokrasilerin bu tür krizler ile başa çıkma konusunda otoriter devletlere göre çok daha iyi olduğunu söyledi.