NEDEN OKUNMALI? Kovid-19’un dünya çapında aralıksız yayılmaya başlamasının üzerinden bir yıl geçtikten sonra, pandeminin yeniden şekillendirdiği küresel bir düzenin hatları ortaya çıkmaya başlıyor. Foreign Policy dergisi, kriz 2021’de yeni bir aşamaya girerken, söz konusu dönüşümleri anlamamıza yardımcı olması için, dünyanın dört bir yanından önde gelen on iki düşünürden, pandemi sonrası küresel düzene ilişkin öngörülerini paylaşmasını istedi.

Okuma süresi: 3 dakika

Kovid-19’un dünya çapında aralıksız yayılmaya başlamasının üzerinden bir yıl geçtikten sonra, pandeminin yeniden şekillendirdiği küresel bir düzenin hatları ortaya çıkmaya başlıyor. Tıpkı virüs hayatları paramparça ettiği, ekonomileri bozduğu ve seçim sonuçlarını değiştirdiği gibi, hem ülkelerin kendi içlerinde hem de ülkeler arasında da kalıcı siyasi ve ekonomik güç dengelerinin değişimlerine yol açacak. Foreign Policy dergisi, kriz 2021’de yeni bir aşamaya girerken, söz konusu dönüşümleri anlamamıza yardımcı olması için, dünyanın dört bir yanından önde gelen on iki düşünürden, pandemi sonrası küresel düzene ilişkin öngörülerini paylaşmasını istedi.

Yazıların ilk bölümünü okumak için tıklayın

Yazıların 2. bölümünü okumak için tıklayın

RICHARD N. HAASS / Hayır, Bu Bir Dönüm Noktası Değil

“Bir ülkenin siyasi sistemiyle, salgını idare etme performansı arasında hiçbir ilişki olmaması şaşırtıcıydı. Bazı demokrasiler ve otoriter sistemler gayet iyi iş çıkardılar, diğerleriyse sefil durumda. Liderlik yapabilmek ve idare edebilmek aradaki farkı ortaya çıkardı. ABD’nin berbat performansının şoke etmesinin nedeni de bu: kayıpların çoğu önlenebilirdi.

Pandemi, ABD’yle Çin arasındaki anlaşmazlıkları derinleştirdi ve tedarik zincirlerinin yeniden düşünülmesine neden oldu.

Almanya ve Fransa’nın birlikte çalışarak, hem Avrupa Merkez Bankasından hem de Avrupa Komisyonundan daha büyük kararlar çıkarabildikleri bir Avrupa Birliği artık daha güçlü görünüyor.

Pandemi, ekonomik büyümenin içini boşaltarak ve ülkeleri daha önce görülmemiş ölçekte mali teşvikler uygulamaya zorlayarak küresel ölçekli borçlarda çarpıcı bir artışa yol açtı.

Pandeminin olağanüstü maliyet ve sonuçlarına rağmen; sorumlu davranışlar izlendikten, yaygın testler, daha iyi tedaviler ve etkili aşılar uygulandıktan sonra, büyük ölçüde tersine çevrilemeyecek çok az şey meydana geldi.

Pandeminin en büyük siyasi etkisi ABD’de yaşandı. Pandemiyle ulusal seviyede yetersiz mücadele edilmesi ve ekonomiye olumsuz etkileri, ABD Başkanı Donald Trump’ın seçim hezimetinde belirgin biçimde rol oynadı. Pandemi olmasaydı ya da sadece bir nebze beceriyle yönetilmiş olsaydı, Trump pekâlâ kazanabilirdi ve ülkeyi yurtiçi ve yurtdışında çok farklı bir rotaya sokabilirdi.

Daha genel olarak ve pandeminin olağanüstü maliyet ve sonuçlarına rağmen; sorumlu davranışlar izlendikten, yaygın testler, daha iyi tedaviler ve etkili aşılar uygulandıktan sonra, büyük ölçüde tersine çevrilemeyecek çok az şey meydana geldi.

İklim değişikliğinden, nükleer silahların yayılmasına ve büyük güç rekabetine kadar diğer zorlukların, bu çağı belirleme olasılığı daha yüksek.

Ancak pandemi, uluslararası ilişkileri temelde yeniden şekillendirmeyecek ve geçmişe bakıldığında bir dönüm noktası olmaktan çok münferit bir olay olarak görülecek.”


Richard N. Haass

Dış İlişkiler Konseyi Başkanı


KORI SCHAKE / Serbest Ekonomiler Yeniden Yükselecek

“En önemli değişiklikler ekonomi alanında yaşanacak. Sağlık hizmetleri, sermaye ve uzaktan yapılabilen işlere erişimi olanlar daha avantajlı olurken, eşitsizlik artacak. Tedarik zincirleri yeniden ulusallaştırılacak; veya en azından, şirketlerin yedekleme kapasitesi oluşturmalarına ve konumlanma kararlarını yeniden düşünmelerine neden olacak

Hükümetler bütçelerinden yapılacak savunma harcamalarını halk sağlığına kaydıracak; ve sağlık, ulusal güvenliğin ayrılmaz bir parçası haline gelecek.

Ekonomiler yavaşladıkça, hammaddeye olan talep azalacak. Küreselleşme yavaşladıkça, Çin’in “Kuşak ve Yol” projesinin kârlılığı da çökecek. Fırsatları yakalayabilen ve işgücünü değiştirebilen, hızla yenilik yapan ekonomiler çok büyük avantaj sağlayacak.

Söz konusu değişimlerin, uluslararası güvenlik açısından önemli sonuçları olacak. Pandeminin maliyeti o kadar büyük ki; ülkeler gelecekte yaşanacak pandemileri tespit edip yönetmek için, uluslararası iş birliğini büyük ölçüde teşvik edecekler.

Özgür dünya ekonomileri yeniden yükselişe ve yeni alanlara hâkim olmaya hazırlanırken yükselen güçler muhtemelen yerinde sayacak.

Artan eşitsizlik nedeniyle, ülkelerde dikkatler yurtiçine yönelecek; eşitsizliği azaltabilen devletler, toplumsal uyumu ve bu uyumun ekonomik temelini güçlendirebilecek. NATO gibi güvenlik ittifakları, tedarikçilerin güvenilirliği gibi ekonomik hedefler de üstlenebilecek; ancak daha adil yük paylaşımı baskıları daha da artacak.

Özgür dünya ekonomileri yeniden yükselişe ve yeni alanlara hâkim olmaya hazırlanırken yükselen güçler muhtemelen yerinde sayacak. Şimdiden dünyanın en çok borç veren ülkesi olan Çin, agresif biçimde alacaklı olduğu devletlerden ödeme önceliği istiyor. Bu durum Çin’e borcu olan ülkelerin çoğunun koruma çağrısında bulunmasına yol açabilir. Dolayısıyla bu ABD’ye, Çin’in kontrol altına alınması için, Batılı müttefikler ve çok taraflı kurumlar etrafında örgütleme fırsatı verebilir.“


Kori Schake

American Enterprise Enstitüsü Dış İlişkiler ve Savunma Siyaseti Çalışmaları Direktörü


SHIVSHANKAR MENON / Baloncuklara Bölünen Bir Dünya

“2020 yılında dünya, kovid-19 pandemisinin tetiklediği krizin sunduğu fırsatları kaçırdı. Birlikte hareket edemedi ve çok taraflılığı yeniden canlandıramadı. Hükümetlerin çoğu vatandaşlarıyla devletleri arasındaki güven bağını güçlendirmede başarısız oldu, bunun yerine daha sıkı kontroller, izleme ve gözetim faaliyetleriyle, otoriterliğe bel bağladı. Ayrıca, en demokratik ve gelişmiş ülkelerden bazıları, vatandaşlarının sağlığını ve hayatlarını korumada olağanüstü başarısız oldu.

Pandemi, küresel ekonomiyi parçalama girişimini hızlandırdı.

Pandemi aksine, küresel ekonominin, kendi kendine yeten “baloncuklara” bölme girişimini hızlandırdı. Bu girişimin başarıya ulaşma olasılığı düşük; ancak büyümeyi sınırlayarak, muhtemelen hepimizi yoksullaştıracak.

Büyük güçler arasındaki ilişkiler, Çin’le Amerika Birleşik Devletleri ve Çin’le Hindistan arasındaki ilişkiler de dahil olmak üzere, her zamankinden daha gergin.

Şimdiye kadarki dünya liderlerinin ve uluslararası kuruluşların zayıf performanslarına bakılırsa, pandemi aynı zamanda dünyayı geleceğe daha az göğüs germeye ve hepimizi etkileyen çok uluslu meselelerle (iklim değişikliği, gelecekteki salgınlar, siber güvenlik, deniz güvenliği ve uluslararası terörizm gibi) başa çıkma konusunda daha yetersiz bıraktı.”


Shivshankar Menon

Hindistan Başbakanı Manmohan Singh’in eski ulusal güvenlik danışmanı ve Brookings India’nın kıdemli araştırmacısı



Devam Edecek


Foreign Policy’den çeviren: Tanju Aşanel Düzeltme: Deniz Vural


Bir Yorum Yazın