NEDEN OKUNMALI? Kovid-19’un dünya çapında aralıksız yayılmaya başlamasının üzerinden bir yıl geçtikten sonra, pandeminin yeniden şekillendirdiği küresel bir düzenin hatları ortaya çıkmaya başlıyor. Foreign Policy dergisi, kriz 2021’de yeni bir aşamaya girerken, söz konusu dönüşümleri anlamamıza yardımcı olması için, dünyanın dört bir yanından önde gelen on iki düşünürden, pandemi sonrası küresel düzene ilişkin öngörülerini paylaşmasını istedi.

Okuma süresi: 3 dakika

Kovid-19’un dünya çapında aralıksız yayılmaya başlamasının üzerinden bir yıl geçtikten sonra, pandeminin yeniden şekillendirdiği küresel bir düzenin hatları ortaya çıkmaya başlıyor. Tıpkı virüs hayatları paramparça ettiği, ekonomileri bozduğu ve seçim sonuçlarını değiştirdiği gibi, hem ülkelerin kendi içlerinde hem de ülkeler arasında da kalıcı siyasi ve ekonomik güç dengelerinin değişimlerine yol açacak. Foreign Policy dergisi, kriz 2021’de yeni bir aşamaya girerken, söz konusu dönüşümleri anlamamıza yardımcı olması için, dünyanın dört bir yanından önde gelen on iki düşünürden, pandemi sonrası küresel düzene ilişkin öngörülerini paylaşmasını istedi.

Yazıların ilk bölümünü okumak için tıklayın

Yazıların 2. bölümünü okumak için tıklayın

Yazıların 3. bölümünü okumak için tıklayın

ROBIN NIBLETT / Çin’in Tırmanışı Hızlanıyor

“Çin Komünist Partisi’nin pandemiyi disiplinli bir şekilde bastırması, Çin’in eski ekonomik büyüme hızına yeniden ulaşmasını sağladı ve dünyanın en büyük ekonomisi olma yolundaki dönüşümünü hızlandırdı. Çin’in komşularının da salgından hızla kurtulmasıyla birlikte Doğu Asya, küresel ekonomik büyümenin merkez üssü haline geldi.

Donald Trump Çin’in teknolojik bir süper güç olarak ortaya çıkmasını önlemek amacıyla, elinden geleni ardına koymadı; ancak Trump’ın bu çabası, Çin’in teknolojide kendi kendine yeterli hale gelme arayışını hızlandırmasına neden oldu.

Trump’ın başarısızlıkla sonuçlanan tek başına hareket etme yaklaşımının aksine, başkan seçilen Joe Biden, ABD’nin Çin’in yükselişine karşı ikili ve ittifak ilişkilerini yeniden inşa edebilir. Ancak liberal demokrasilerin, Çin’in kendi ekonomik gücünü nasıl geliştireceğine ilişkin şartları belirlemesi için artık çok geç kalındı.

Joe Biden, ABD’nin Çin’in yükselişine karşı ikili ve ittifak ilişkilerini yeniden inşa edebilir. Ancak liberal demokrasilerin, Çin’in kendi ekonomik gücünü nasıl geliştireceğine ilişkin şartları belirlemesi için artık çok geç kalındı.


Japonya, Güney Kore, ASEAN (Güneydoğu Asya Uluslar Birliği) ülkeleri ve hatta Avustralya güvenliklerini güvence altına almak için ABD’ye yönelmeyi sürdürebilirler. Ancak bu ülkeler, kendi ekonomilerinin geleceği için bel bağladıkları Çin ekonomisinin altını oyma çabalarında, ABD’nin saflarına katılamazlar.

Bu arada Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa, gelecek beş yılda pandeminin ekonomileri ve toplumları üzerinde yarattığı etkileri yönetmeye odaklanacaklar.

Çin’in liderleri devletçi ve otoriter modellerinin olumsuz yanlarını görünceye ve Çin’i yeni bir yola sokuncaya kadar, Kuzey Atlantik ve Asya-Pasifik dünyaları birbirinden ayrılmaya devam edecek.”


Robin Niblett

Chatham House Direktörü ve İcra Kurulu Başkanı


JOSEPH S. NYE, JR  / Hiçbir Devletin Tek Başına Gücü Yetmez

“Küreselleşme veya kıtalar arasındaki karşılıklı bağımlılık, taşımacılık ve iletişim teknolojilerindeki değişimlerden etkileniyor.

Kovid-19, küreselleşmenin büyüklüğünden ziyade, sadece şeklinde bir değişiklik yarattı. Artık daha az seyahat ediliyor, daha çok sanal toplantılar düzenleniyor.

Ekonomik küreselleşmenin ticaret gibi yönleri kısıtlandı ama finans gibi diğer yönleri için aynı şey geçerli değil. Bazı sektörel tedarik zincirleri daha bölgesel hale geliyor ve güvenlik kaygıları, şirketleri ve devletleri ‘tam zamanında’ yerine ‘her ihtimale karşı’ hazırlıklı olmaya öncelik vermeye yönlendiriyor.

Ancak savaş gibi gerçek aksaklıkların dışında, bu tür ayarlamaların küresel tedarik zincirleri veya uluslararası ticareti temelden değiştirmesi olası değil. Böyle olsa bile, dünyanın artan ekolojik karşılıklı bağımlılığını çözemezler.

Ekonomik küreselleşme devletlerden etkilenirken, küreselleşmenin iklim değişikliği ve salgınların yayılması gibi ekolojik yönleri, fizik ve biyoloji yasaları tarafından belirlenir.

Ekonomik küreselleşme devletlerden etkilenirken, küreselleşmenin iklim değişikliği ve salgınların yayılması gibi ekolojik yönleri, fizik ve biyoloji yasaları tarafından belirlenir.

Duvarlar ve gümrük vergileri, uluslararası küresel ekolojik tehditleri durduramaz. Ancak seyahat etmenin önündeki engeller ve sürekli ekonomik durgunluk onları bir şekilde yavaşlatabilir.

Hiçbir devletin tek başına gücü yetmez ancak diğerleriyle birlikte oluşturacağı gücü, diğerleri üzerinde oluşturacağı güç kadar düşünmelidirler. Bu kadar çok ülkenin bu kadar beceriksiz olmasını ve öğrenmenin bu kadar yavaş olmasını beklemiyordum.”


Joseph S. Nye, Jr

Harvard Kennedy School fahri profesörü


G. JOHN IKENBERRY / Bir Dr. Jekyll – Mr. Hyde Dünyası

“Kovid-19 salgını, 21. yüzyıl dünyasına ilişkin küresel hayal gücümüz ve vizyonlarımız üzerinde uzun sürecek bir etkiye sahip olacak.

Pandemi, sıkıntılı ortak varlığımızı, karşılıklı bağımlılığın doğasında bulunan gizli tehlikeleri, uluslararası iş birliğinin başarısızlığa uğramasının maliyetlerini, yetenekli hükümetlerin erdemlerini, demokratik kurumların kırılganlığını, Aydınlanma Çağı medeniyetinin istikrarsızlığını, insanlığın ortak kaderinden kaçınmanın imkansız olduğunu daha net görmemizi sağladı.

Pandemi, modernitenin bir Dr. Jekyll ve Bay Hyde fenomeni olduğunu anımsatıyor: Modern dünya sürekli olarak insan refahında büyük ilerlemeler kadar, devasa afetler ve medeniyet felaketleri yaratıyor.

Pandemide bir yıl geride kalırken dünya, modernitenin sorunlarından daha çok etkilenmiş gibi görünüyor. Salgın, şimdi dünyanın her köşesinde, insanların doğaya tam olarak hakim olmadıklarını ve modern varoluşumuzun doğasında var olan ve gitgide artan birbirine bağlılıktan kaçamayacağımızı çarpıcı bir şekilde anımsatıyor.

Pandemi, modernitenin bir Dr. Jekyll ve Bay Hyde fenomeni olduğunu anımsatıyor: Modern dünya sürekli olarak insan refahında büyük ilerlemeler kadar, devasa afetler ve medeniyet felaketleri yaratıyor. Pandemi, iklim değişikliği ve nükleer silahların yayılması tehditleriyle birlikte, bizi dünyanın dört bir yanındaki ülkelerin tehlikelerine karşı korurken, modernliğin kazanımlarını gerçekleştirmenin yollarını aradıkları yeni bir mücadele çağına götürecek.”


G. John Ikenberry

Princeton Üniversitesi Kamu Yönetimi ve Uluslararası İlişkiler Fakültesi profesörü



Foreign Policy’den çeviren: Deniz Vural


Bir Yorum Yazın