NEDEN OKUNMALI? ABD Temsilciler Meclisi’nin bir komisyonu önünde ifade veren ABD’li dört internet devi Google, Apple, Facebook ve Amazon’un yönetim kurulu başkanları, piyasadaki konumlarını suiistimal edip etmedikleriyle ilgili soruları yanıtladı. Alt komite, bir yılı aşkın süredir şirketlerin çevrimiçi hâkimiyetini araştırıyor. Komite, şirketlerle ilgili bir milyon üç yüz bin belge topladı ve günlerce süren röportajlar yaptı. Komite, teknoloji şirketlerine ağır suçlamalar yöneltiyor. Ancak bunların arasında en dikkat çeken iddia, bu şirketlerin sektördeki ağırlığını, rakiplerini bastırmak için kullanması.
Okuma süresi: 5 dakika
Çarşamba günü ABD Temsilciler Meclisi’nin bir komisyonu önünde ifade veren ABD’li dört internet devi Google, Apple, Facebook ve Amazon’un yönetim kurulu başkanları, piyasadaki konumlarını suiistimal edip etmedikleriyle ilgili soruları yanıtladı.
Washington’da görülen duruşmada Amazon’dan Jeff Bezos, Apple’dan Tim Cook, Facebook’tan Mark Zuckerberg ve Google’dan Sundar Pichai, Kongre’nin alt kanadı Temsilciler Meclisi Adalet Komisyonu bünyesindeki Antitröst (tekelleşme karşıtı) Alt Komisyonu’nda düzenlenen video konferansla sorgulandı.
Alt komite, bir yılı aşkın süredir şirketlerin çevrimiçi hâkimiyetini araştırıyor. Komite, şirketlerle ilgili bir milyon üç yüz bin belge topladı ve günlerce süren röportajlar yaptı. Komite, teknoloji şirketlerine ağır suçlamalar yöneltiyor. Ancak bunların arasında en dikkat çeken iddia, bu şirketlerin sektördeki ağırlığını, rakiplerini bastırmak için kullanması; ve kendi hizmetlerine bağımlı kişilerin ve şirketlerin kullanımlarını normalden fazla ücretlendirmesi.
Cumhuriyetçi vekiller bu iddiaların odak noktasının tekelleşme karşıtlığı olmadığını savunuyor. Onlara göre, bu şirketlerin asıl amacı muhafazakâr sesleri susturmak ve Donald Trump’ın 2016’daki galibiyetine gölge düşürmek.
ABD’nin Rhode Island eyaletinden bir Demokrat parlamento üyesi, ”Kurucularımız kralın önünde eğilmemişlerdi, biz de bu teknoloji şirketlerinin önünde eğilmemeliyiz,” dedi.
Facebook’un kurucusu Mark Zuckerberg’e, Facebook’un 2012 yılında Instagram’ı satın almasıyla ilgili sorular yöneltildi. Kongre Üyesi Jerry Nadler, bu satın almanın antitröst yasalarını önlemek için tasarlandığını ve rekabete aykırı olduğunu iddia etti. Zuckerberg ise hakkındaki iddiaları reddetti ve Facebook’un, Instagram’ın altyapısını ve güvenliğini geliştirmesine yardımcı olduğunu söyledi.
Zuckerberg, şirketlerin sırf büyük olmasının kötü oldukları anlamına gelmediği söyledi. Yorumculara göre mesele bu değil zaten.

Avrupa basınında bu konuda neler yazıldığına bir göz atalım:
Güzel sözlere kanmayın
Fransız L’Opinion, büyük şirketlerin durumunu inceliyor:
“Burada yargılanan şirketlerin başarısı değil. Bu şirketlerin lider konumda olması, ABD’ye uluslararası arenada rekabet avantajı sağlayan girişimcilik kültürü ve yenilik geleneğinin bir sonucu. Ancak şirketlerin anlattıkları hikayelerle gözümüzü boyamalarına izin vermemeliyiz. Daha yüce bir amaç uğruna mücadele verdiklerini ileri sürüyorlar; öyle ki Jeff Bezos, ‘Bizler güçlü konumumuzu toplumun iyiliğinin hizmetine sunuyoruz,’ deme ve tüketicinin her zaman öncelikli olduğunu ileri sürme cüretini gösterdi. Ancak tüketici için faydalı bir başka şey de rekabettir. GAFA şirketleri (Google, Amazon, Facebook ve Apple) genç şirketlerin fikirlerini ya da müşterilerinin verilerini çalıyorlarsa, büyük olmalarını rakiplerini alt etmek için kullanıyorlar demektir. İşte kınanması gereken bu.”
Facebook tabii ki kanaat oluşturuyor
Polonyalı Krytyka Polityczna öncelikle Facebook’u eleştiriyor:
“Rakiplerine kıyasla Facebook, “yapılacak bir şey olmadığını” ileri süren muhafazakâr, yaşlı bir bey amcaya benziyor. Ama aslında statükosundan vazgeçmek istemiyor. Piyasadaki büyük şirketler için sırt dönemeyecekleri denli önemli bir sosyal medya olmasıysa, pekala işine geliyor. (…) Medya kuramcısı Marshall McLuhan’dan alıntılayacak olursak, Facebook sadece mesajı vermekle kalmayan, aynı zamanda mesajın ta kendisi olan bir medya olmayı sürdürüyor. Mark Zuckerberg’in şirketinin bu kadar popüler olmasının bir başka nedeni, erişimin bu kadar kolay olması. Tüm bunlar böyleyken Facebook, kanaat oluşturmadığı, sadece kanaatleri aktardığı argümanının arkasına sığınamaz.”